Vücudunuzun en karmaşık ve hayati iletişim ağı sinir sistemidir. Bu sistemin önemli bir parçası olan periferik sinir sistemi (PSS), beyin ve omuriliğin dışındaki tüm sinirlerden oluşur ve vücudun her bölgesine ulaşarak hem istemli hem de istemsiz hareketleri mümkün kılar.
Örneğin yürürken dengenizi sağlamak, sıcak bir yüzeye dokunduğunuzda elinizi hızla çekmek ya da sindirim sisteminizin çalışması gibi pek çok refleks ve içsel mekanizma PSS sayesinde işler.
Peki periferik sinir sistemi tam olarak nedir, nasıl çalışır, hangi sinirleri içerir ve neden bu kadar hayati bir rol oynar? Bu yazıda PSS’ye dair merak edilen her şeyi sade ve anlaşılır şekilde ele alacağız.
Periferik Sinir Sistemi Nedir?
Periferik sinir sistemi (PSS), beyin ve omurilikten oluşan merkezi sinir sisteminin (MSS) dışında kalan tüm sinirleri kapsar. Yani PSS, vücudun dört bir yanına yayılmış olan ve kasları, organları, cildi ve duyu reseptörlerini MSS’ye bağlayan karmaşık bir iletişim ağıdır.
Kısacası PSS, merkezi komuta merkezi olan beynin vücutla bağlantısını kurar, hareket etmemizi, çevresel uyaranlara tepki vermemizi, dokunma, sıcaklık, ağrı gibi duyuları hissetmemizi sağlar. Bu sistemi bir tür sinir ağı, bir kontrol kablosu hattı gibi düşünebilirsiniz.
PSS ile Merkezi Sinir Sistemi (MSS) Arasındaki Farklar
Merkezi sinir sistemi, vücudun komuta merkezidir ve beyin ile omurilikten oluşur. Tüm karar alma, düşünme, hafıza, koordinasyon gibi süreçler burada gerçekleşir.
Periferik sinir sistemi ise bu merkezin uzantısı gibidir: motor (hareket) ve duyu (sensör) sinyallerini taşır.
- MSS: Karar verir, kontrol eder.
- PSS: Uygular, iletir, geri bildirim sağlar.
En büyük fark, MSS’nin genellikle kemik ve koruyucu zarlarla korunurken (örneğin kafatası ve omurga), PSS’nin çok daha savunmasız ve dış etkenlere açık olmasıdır. Bu nedenle sinir sıkışmaları, travmalar ve iltihaplar periferik sinir sisteminde daha sık görülür.

Neden Önemlidir?
Periferik sinir sistemi, hem istemli kas hareketlerinden hem de istemsiz vücut fonksiyonlarından (örneğin kalp atışı, sindirim, terleme) sorumludur.
Bu sistemde oluşabilecek herhangi bir bozukluk, kas kontrol kaybı, his kaybı, refleks zayıflığı, denge sorunları ve hatta otonom sistem arızaları gibi ciddi sonuçlara yol açabilir.
Bu sistem yalnızca beyin komutlarını iletmekle kalmaz; aynı zamanda vücudun çevresel koşullara hızlı yanıt vermesini sağlayan bir tür geribildirim mekanizmasıdır. Sağlıklı çalışması, hem yaşam kalitesini hem de hayati fonksiyonları doğrudan etkiler.
Ne Yapar?
Periferik sinir sistemi (PSS), iki ana alt sistemden oluşur: somatik sinir sistemi ve otonom sinir sistemi. Bu iki sistem birlikte, çevremizi algılamamızı, hareket etmemizi ve hayati işlevlerimizin otomatik olarak sürdürülmesini sağlar.
- Otonom : Bunlar beyninizin otomatik olarak ve sizin düşünmenize gerek kalmadan çalıştırdığı sinir sistemi süreçleridir.
- Somatik : Bunlar düşünerek yönettiğiniz fonksiyonlardır.
Bu iki alt sistem, çevresel sinir sisteminizin üç ana görevini nasıl yerine getirdiğini gösterir:
- Duyular : PSS’niz, beyninizin çevrenizdeki dünya hakkında bilgi edinmesinde önemli bir rol oynar. Bu görev, somatik sinir sisteminin sorumluluğundadır.
- Hareket : Çevresel sinirleriniz, bilinçli olarak kontrol edebileceğiniz vücudunuzdaki tüm kaslara komut sinyalleri iletir. Bu görev de somatik sinir sisteminin kapsamına girer.
- Bilinçdışı süreçler : Beyninizin, sizin düşüncenize bağlı olmayan kritik süreçleri bu şekilde yürütmesidir. Kalp atışı ve kan basıncı buna örnektir. Bu görev otonom sinir sisteminize bağlıdır.
Periferik Sinir Sistemi’nin Temel Görevleri
1. Duyu Algısı: Çevreden Gelen Bilgilerin Beyne Taşınması
Tıpkı bir bilgisayarın kamera veya klavye gibi çevresel aygıtlara ihtiyaç duyması gibi, beynimiz de dış dünyadan veri alabilmek için PSS’ye bağımlıdır.
Duyusal sinirler, çevremizden gelen sıcaklık, dokunma, basınç, ağrı gibi bilgileri beyne taşır.
Bu görev, somatik sinir sistemi kapsamında gerçekleşir. Özellikle ellerimizde, ayaklarımızda ve yüzümüzde bulunan kranial sinirler ve omurilikten çıkan sinirler bu duyusal veri aktarımında kritik rol oynar.
2. Hareketin Kontrolü: Beyinden Gelen Komutların Kaslara Ulaştırılması
Periferik sinir sistemi, kaslara hareket komutlarını taşıyarak bilinçli hareketlerimizi mümkün kılar.
Örneğin yazı yazmak, yürümek veya göz kırpmak gibi eylemler; beynin gönderdiği sinyallerin motor sinirler yoluyla kaslara ulaşmasıyla gerçekleşir. Bu fonksiyon da somatik sinir sistemi içinde yer alır.
3. Otomatik Süreçlerin Yönetimi: Kalp Atışı, Tansiyon ve Sindirim
Bazı hayati işlevlerimiz bilinçli müdahaleye gerek kalmadan otomatik olarak sürer.
Kalp atışı, kan basıncı, sindirim, solunum gibi işlemler otonom sinir sistemi tarafından kontrol edilir. Bu sistem hem emir ileten hem de geri bildirim toplayan karmaşık bir sinir ağıdır.
Periferik Sinir Sistemi’ndeki Sinir Türleri
Periferik sinirler, uzun uzantılara (aksonlara) sahip sinir hücrelerinden oluşur. Bu aksonlar iplik gibi sarılarak sinir demetlerini meydana getirir. Bu demetler üç ana kategoriye ayrılır:
- Duyusal sinirler: Dış dünyadan gelen bilgiyi beyne ve omuriliğe taşır.
- Motor sinirler: Beyinden gelen komutları kaslara iletir ve hareketi sağlar.
- Otonom sinirler: Organların işleyişini düzenler, genellikle çift yönlü bilgi taşıyan karışık sinir liflerinden oluşur.
Organlarla İlişkisi Nedir?
Otonom sinir sistemi sayesinde beynimiz kalp, akciğer, mide, bağırsaklar gibi iç organların tümünü sürekli kontrol altında tutar.
Örneğin kalp ritminizin, tansiyonunuzun ya da mide hareketlerinizin düzenli işlemesi, siz hiç farkında olmadan, PSS sayesinde mümkün olur.
Aynı zamanda bu organlardan gelen uyarılar da (örneğin midenizin dolu olması ya da sıcak bir içeceğin verdiği his) PSS aracılığıyla beyne iletilir.
Periferik Sinir Sisteminin Anatomisi
Periferik sinir sistemi (PSS), beyin ve omurilik dışında kalan tüm sinir ağlarını kapsar. Vücudun en uç noktalarına kadar uzanır, parmak uçlarından yüz kaslarına ve iç organlardan cilt altına kadar, her yerde bulunur. Bu geniş ağ sistemi, beynin gönderdiği komutları iletir ve çevreden gelen duyusal bilgileri merkeze taşır.
PSS Nerede Bulunur?
PSS, merkezi sinir sisteminin (MSS) dışında kalan tüm bölgelerde görev yapar. Yani omurilik ve beyin hariç her yerde aktiftir. Temel bileşenleri ise şunlardır:
1. Kraniyal (Kafatası) Sinirleri
Toplam 12 çift kraniyal sinir bulunur. Bunlardan 11 tanesi periferik sinir sistemine dahildir (yalnızca ikinci sinir, optik sinir, merkezi sinir sisteminin parçasıdır). Bu sinirler; koku, tat, işitme ve yüz dokunma duyuları gibi işlevleri sağlar. Özellikle vagus siniri, boyundan başlayarak kalp, akciğer ve bağırsaklar gibi yaşamsal organlara kadar uzanır.
2. Spinal (Omurilik) Sinirleri
Omuriliğin farklı bölgelerinden çıkan 31 çift spinal sinir, vücudun tüm kas ve duyu bölgelerine dağılır. Bu sinirler omurların hizasında çıkar ve vücudun hem sağ hem sol tarafına eşit şekilde yayılır. Zamanla dallara ayrılarak parmak uçları, ayaklar, cilt altı ve organlara kadar ulaşır.
PSS Neye Benzer?
Periferik sinir sistemini, kökü beyin olan ters çevrilmiş bir ağaca benzetebiliriz.
- Beyin, kökü oluşturur.
- Omurilik, gövde gibidir.
- Periferik sinirler ise dallar, yapraklar ve ince kökçükler gibi tüm vücuda yayılır.
Bu ağ yapısı sayesinde, beyinle bedenin her noktası arasında hızlı bir iletişim kurulur.
PSS Nelerden Oluşur?
Periferik sinir sistemi, milyonlarca sinir hücresi (nöron) ve onları destekleyen glial hücrelerden oluşur.
Nöronlar (Sinir Hücreleri)
Beyinle vücut arasında bilgi alışverişini sağlayan temel hücrelerdir. Bir nöron şu bölümlerden oluşur:
- Hücre gövdesi: Hücrenin ana kısmı.
- Akson: Elektriksel sinyali uzak noktalara taşıyan uzun uzantı.
- Dendritler: Diğer sinirlerden gelen sinyalleri alan kısa uzantılar.
- Miyelin kılıfı: Aksonu saran koruyucu yağ tabakası; sinyal iletimini hızlandırır.
Bu hücreler, binlerce sinapsla (bağlantı noktası) birbirine bağlanır. Bu sayede sinir ağı kesintisiz bir iletişim hattı oluşturur.

Glial Hücreler
Glial hücreler, nöronların bakımını yapan destek hücreleridir.
- Sinir hücrelerinin beslenmesini ve korunmasını sağlarlar.
- Miyelin kılıfının oluşumuna katkı verirler.
- Sinir sistemini enfeksiyonlara karşı korur ve kimyasal dengenin sürdürülmesine yardımcı olurlar.
Periferik Sinir Sistemi Bozuklukları ve Rahatsızlıkları
Periferik sinir sistemi; travma, metabolik bozukluklar, otoimmün hastalıklar, enfeksiyonlar veya tümörler nedeniyle zarar görebilir. Bu hasar, vücudun belirli bölgelerinde uyuşma, kas güçsüzlüğü, yanma, ağrı ve refleks kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir.
Bu alanda özellikle mikrocerrahi sinir onarımı, sinir sıkışmaları, travmatik sinir yaralanmaları ve sinir tümörleri, üzerine uzmanlık gerektiren yöntemler ile tedavi edilebilmektedir.
Beyin, omurilik ve sinir cerrahisine dair Dr. Onur Kulaksızoğlu’na ait uzmanlık anlarına buradan göz atabilirsiniz.
Periferik Nöropati
Periferik nöropati, periferik sinirlerin hasar görmesi sonucu oluşan sinir iletim bozukluğudur. En sık karşılaşılan neden tip 2 diyabettir. Uzun yıllar kontrolsüz seyreden diyabet, özellikle ayak ve bacak sinirlerinde duyusal kayıplara yol açabilir.
Ancak nöropati sadece diyabetten kaynaklanmaz, birçok farklı mekanizmayla ortaya çıkabilir:
- Otoimmün ve inflamatuvar hastalıklar: Guillain‑Barré sendromu, lupus, romatoid artrit gibi hastalıklar bağışıklık sisteminin sinirlere saldırmasıyla nöropatiye yol açabilir.
- Enfeksiyonlar: Zona (herpes zoster), HIV, Lyme hastalığı gibi enfeksiyonlar kalıcı sinir ağrısına neden olabilir.
- İlaçlar ve tıbbi tedaviler: Bazı antibiyotikler veya kemoterapi ilaçları sinir dokusuna zarar verebilir.
- Zehirlenmeler ve toksinler: Kurşun, cıva gibi ağır metaller veya endüstriyel kimyasallar sinir hasarına neden olabilir.
- Doğumsal ve genetik bozukluklar: Charcot‑Marie‑Tooth sendromu gibi kalıtsal hastalıklar periferik sinir sistemini etkileyebilir.
- Travmalar: Cerrahi müdahaleler veya fiziksel yaralanmalar sonrası sinir ezilmesi veya kesisi oluşabilir.
- Tümörler: Hem iyi huylu (schwannoma, nörofibroma) hem kötü huylu (MPNST) tümörler sinirlerin yapısını bozarak ağrı ve fonksiyon kaybı yaratabilir.
Bu tür nöropatik durumlar erken dönemde fark edilirse, ilerleyici sinir kaybı mikrocerrahi tedavilerle durdurulabilir.
Sinir Sıkışmaları
Sinir sıkışmaları, sinirin çevresindeki dokular tarafından uzun süreli baskı altında kalması sonucu oluşur. En bilinen örnek karpal tünel sendromudur, ancak sıkışma vücudun farklı bölgelerinde de görülebilir:
- Karpal tünel (el bileği): Median sinir basısı → el uyuşması, güçsüzlük
- Kubital tünel (dirsek): Ulnar sinir basısı → 4.‑5. parmaklarda hissizlik
- Peroneal sinir (diz dışı): Düşük ayak, yürüme bozukluğu
- Tarsal tünel (ayak bileği): Topuk ağrısı, yanma
Bu tür durumlarda mikrocerrahi dekompresyon teknikleriyle sinir üzerindeki bası kaldırılarak duyusal ve motor fonksiyonlar korunabilir.
Travmatik Sinir Yaralanmaları ve Sinir Tümörleri
Kazalar, cerrahi müdahaleler veya doğrudan darbe sonucu sinirlerde kopma, ezilme veya kesiler oluşabilir. Ayrıca, sinirler üzerinde gelişebilen iyi huylu (ör. schwannoma, nörofibroma) ya da nadiren kötü huylu (MPNST) tümörler de sinir fonksiyonlarını bozabilir.
Bu tip durumlarda mikrocerrahi sinir onarımı, sinir greftleme ve tümör eksizyonu gibi ileri düzey cerrahi teknikler uygulanmaktadır. Bu tür müdahaleler, fonksiyon kaybı gelişmeden önce sinir yapısının korunmasına ve uzu vadede kalıcı hasarın önlenmesine yardımcı olur.
Daha fazla bilgi için ilgili sayfamızı ziyaret edin: Periferik Sinir Hastalıkları
Periferik Sinir Sistemi Rahatsızlıklarında Yaygın Belirti ve Bulgular
Periferik sinir sistemi bozukluklarında görülen semptomlar, hasarın hangi tip sinirlerde meydana geldiğine göre değişir. Bu sinirler üç ana grupta incelenir: motor (hareket), duyu (sensory) ve otonom (iç organ fonksiyonları) sinirler.
Motor Sinir Tutulumu (Kaslar Üzerindeki Etkiler)
Motor sinirlerdeki hasar vücudun kas kontrolünü bozar. Bu durum özellikle el, kol, bacak gibi uzuvlarda şunlara neden olabilir:
- Kas güçsüzlüğü
- Kas seğirmeleri (fasikülasyon), kramplar veya titremeler
- Kas erimesi (atrofi)
- İnce motor hareketlerde zayıflama (örneğin düğme ilikleyememe)
- Hareketlerde koordinasyon kaybı
Duyu Siniri Tutulumu (Hissiyat Kaybı ve Nöropatik Ağrı)
Duyu sinirlerinin etkilenmesi, hastanın vücudunda his kaybı veya anormal duyular yaşamasına yol açar:
- Hissizlik veya azalmış temas algısı: Özellikle eldiven veya çorap varmış gibi bir his oluşabilir.
- “İğne batması”, karıncalanma (parestezi): Kol ya da bacağın “uyuşması” hissi olarak da tanımlanır.
- Yanıcı, keskin veya elektrik çarpması tarzında ağrılar (nöropatik ağrı): Hafif dokunuşlar bile acı verici olabilir (allodini).
- Titreşim, sıcaklık gibi duyuların kaybı: Özellikle diyabetik hastalarda yaygındır ve ciddi yaralanmalara yol açabilir.
Bu bulgular bazen geceleri artar ve kişinin uyumasını veya günlük yaşamını etkileyebilir.

Otonom Sinir Tutulumu (İç Sistemlerde Disfonksiyon)
Otonom sinirler, bilinçsiz şekilde işleyen iç sistemleri (kalp ritmi, sindirim, terleme gibi) kontrol eder. Bu sinirlerin etkilenmesiyle şu bulgular görülebilir:
- Dolaşım sistemi: Ani tansiyon düşmeleri (ortostatik hipotansiyon), kalp ritmi bozuklukları
- Sindirim sistemi: Mide boşalmasında yavaşlama (gastroparezi), kabızlık veya ishal atakları
- Terleme ve ısı kontrolü: Aşırı terleme (hiperhidrozis) veya hiç terleyememe (anhidrozis), sıcak havaya tahammülsüzlük
- Cilt ve dolaşım: Soğukluk, morarma veya cilt kuruluğu gibi belirtil
Otonom disfonksiyon, sinir sisteminin en sinsi ilerleyen bozukluklarındandır ve bazen ilk semptomları bu sistem verir.
Ne Zaman Uzman Görüşü Almalısınız?
- Uyuşma ve karıncalanma şikayetleri artıyorsa
- Giderek güçsüzleşen kaslar veya düşmeler oluyorsa
- Nöropatik ağrı gece uykusunu bölüyorsa
- Sindirim, tansiyon veya terleme bozuklukları fark ediliyorsa
Bu belirtiler kalıcı sinir hasarına yol açmadan önce uzman nöroşirurji değerlendirmesi büyük önem taşır.
Şimdi ön değerlendirme için iletişime geçin.
Periferik Sinir Sistemi Rahatsızlıklarında Tanı ve Tedavi Süreçleri
Periferik sinir sistemi (PSS) hastalıklarında doğru tanı ve etkili tedavi; sinirlerin tipi, hasarın derecesi ve altta yatan nedene göre değişiklik gösterir.
Tanı Aşamasında Hangi Testler Kullanılır?
Periferik sinir sistemi rahatsızlıklarını saptamak için çok sayıda test kullanılır. İlk adım genellikle nörolojik muayenedir. Bu muayenede kollar, bacaklar, eller ve ayaklar gibi bölgelerin refleksleri, kas gücü ve duyusal yanıtları test edilir.
Sıklıkla başvurulan tanı testleri şunlardır:
- Kan testleri: Bağışıklık sistemi bozuklukları, toksinler (kurşun, cıva gibi metaller) ve metabolik nedenler açısından değerlendirme yapılır.
- Sinir iletim hızı testi (NCS): Sinirlerin elektriksel uyarıya verdiği tepki ölçülür.
- EMG (Elektromiyografi): Kas ve sinir elektriksel aktivitesi analiz edilir.
- Sinir ultrasonu: Yüzeyel sinir yapılarının gerçek zamanlı görüntülenmesini sağlar.
- Sinir biyopsisi: Nadiren, kesin tanı için sinir dokusundan örnek alınabilir.
- Genetik testler: Kalıtsal nöropatilerin ayırt edilmesinde kullanılır.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Sinir kökleri, omurga ve çevresindeki yapılar detaylı olarak incelenir.
Bu testlerin kombinasyonu, doğru tanıya ulaşmak ve tedavi planını kişiye özel şekillendirmek açısından kritik öneme sahiptir.
PSS Sorunlarında Uygulanan Yöntemler
Periferik sinir sistemi hastalıklarının tedavisi oldukça çeşitlidir. Aynı semptomlar, farklı nedenlerle ortaya çıkabileceğinden, her hasta için özel bir yaklaşım gerekir. Çoğu durumda cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemler bir arada değerlendirilir.
Uygulanabilecek başlıca tedavi yöntemleri:
- İlaç tedavileri: Ağız yoluyla alınan tabletler, enjeksiyonlar veya yavaş salınımlı yamalar şeklinde uygulanabilir. Kullanılan ilaçlar genellikle sinir iltihabını azaltmak, ağrıyı kesmek veya sinir fonksiyonunu düzenlemek içindir.
- Cerrahi müdahale: Kesilmiş sinirlerin onarımı, sıkışmış sinirlerin serbestleştirilmesi (ör. karpal tünel ameliyatı) ve sinir tümörlerinin çıkarılması gibi işlemleri içerir.
- TENS (Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimülasyonu): Hafif elektrik akımları ile sinirlerin ağrı sinyali iletimini baskılamaya yönelik bir tekniktir.
- Sinir ablasyonu: Kronik ağrının kaynağı olan sinirin hedeflenerek kısmi olarak işlevsiz hale getirilmesidir.
- Fizik tedavi: Kas gücünü artırmak, sinir rejenerasyonunu desteklemek ve fonksiyonelliği geri kazandırmak için bireysel egzersizler uygulanır.
- Akupunktur: Giderek daha fazla kabul gören bu geleneksel Çin tıbbı yöntemi, sinir sistemi rahatsızlıklarının tamamlayıcı tedavisinde kullanılabilir.
- Destekleyici cihazlar: Ortez, baston, walker, özel ayakkabılar gibi yardımcı ekipmanlarla hastanın günlük yaşama adaptasyonu kolaylaştırılır.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Önleyici Yaklaşımlar
Uzun vadeli başarı için tedaviye ek olarak şu yaşam alışkanlıkları önerilir:
- Kan şekeri kontrolü: Diyabetik nöropati riskini düşürür.
- Alkol ve sigaranın bırakılması: Sinir dokusu üzerindeki toksik etkilerden korunmayı sağlar.
- Dengeli beslenme ve B12 takviyesi: Özellikle vegan bireylerde sinir sistemi sağlığını korur.
- Düzenli egzersiz ve doğru duruş alışkanlıkları: Sinir sıkışmalarının önlenmesinde destekleyici olur.
Unutmayın; periferik sinir sistemi sorunlarında erken tanı ve doğru tedavi ile semptomların kontrol altına alınması mümkündür. Eğer sizde de uyuşma, karıncalanma, kas güçsüzlüğü gibi belirtiler varsa, Dr. Onur Kulaksızoğlu ile iletişime geçerek uzman görüşü alabilirsiniz.
Uzman Notu
Periferik sinir sistemi, bedeninizin çevreyle olan iletişimini kuran hayati bir ağdır. Hareket etmenizi, hissetmenizi ve tepki vermenizi sağlar. Bu sistemi korumanın en etkili yolu erken teşhis ve düzenli takiptir. Sinir sıkışmaları, nöropatiler ya da travmalara bağlı sinir hasarlarında, doğru tanı araçları ve bireye özel tedavi protokolleriyle yaşam kalitenizi artırmak mümkündür.
İlerlemiş ya da kalıcı hale gelmiş bazı durumlarda bile, belirtilerin etkisini azaltacak etkili yöntemler mevcuttur. Vücudunuzun size verdiği küçük sinyalleri dikkate almak, sağlıklı bir geleceğin anahtarı olabilir.
Dilerseniz İletişim sayfamız üzerinden bize ulaşarak detaylı bir değerlendirme randevusu oluşturabilirsiniz.
Merak Ettikleriniz
1. Periferik sinir sistemi nedir?
Periferik sinir sistemi, beyin ve omurilik (merkezi sinir sistemi) dışındaki tüm sinir ağını ifade eder. Vücudun dış dünyayla etkileşimini sağlayarak hissetmemizi ve hareket etmemizi mümkün kılan kritik bir görev üstlenir.
2. Periferik nöropati nedir, belirtileri nelerdir?
Periferik nöropati, periferik sinir sistemindeki sinirlerin hasar görmesi sonucu ortaya çıkan bir sinir hastalığıdır . Genellikle el ve ayak parmaklarında uyuşma, karıncalanma, yanma veya elektriklenme hissi gibi duyu kaybı belirtileriyle başlar.
3. Periferik nöropati nasıl tedavi edilir?
Periferik nöropati tedavisi altta yatan nedene ve belirtilerin şiddetine göre planlanır . Örneğin diyabete bağlı nöropati geliştiyse kan şekerinin kontrol altına alınması, vitamin eksikliğine bağlıysa eksik vitaminin takviye edilmesi gerekir.
4. Sinir sıkışması nedir?
Sinir sıkışması, siniri çevreleyen tendon, kemik veya kıkırdak gibi dokuların sinir üzerine baskı yapması sonucu oluşan bir durumdur. Bu baskı nedeniyle ilgili bölgede keskin ağrı, uyuşma ve karıncalanma gibi belirtiler ortaya çıkar.
5. Sinir sıkışması nasıl tedavi edilir?
Sinir sıkışmasının tedavisi, sıkışmanın yeri ve şiddetine göre kişiye özel planlanır. Hafif vakalarda öncelikle sinirin sıkıştığı bölgenin dinlendirilmesi, atel (bileklik) veya bandaj kullanımı ile desteklenmesi gerekebilir.
6. tünel sendromu belirtileri nelerdir?
Karpal tünel sendromu, el bileğindeki median sinirin “karpal tünel” denilen dar bir kanalda sıkışması sonucu ortaya çıkan yaygın bir sinir sıkışması türüdür. Bu sendromda genellikle başparmak, işaret ve orta parmakta uyuşma ve karıncalanma hissi oluşur; özellikle gece ellerde oluşan uyuşma hastayı uykudan uyandırabilir.
7. Ellerde ve ayaklarda duyu kaybı neden olur?
Ellerde ve ayaklarda hissizliğin en yaygın nedeni, bu bölgeleri besleyen sinirlerin hasar görmesidir. Özellikle diyabet kaynaklı periferik nöropati, el ve ayaklarda duyu kaybına sıkça yol açar . Bunun yanı sıra sinir sıkışmaları (örneğin el bileğinde karpal tünel sendromu veya bel fıtığında siyatik sinir basısı) ilgili uzuvda uyuşukluğa neden olabilir.
8. EMG testi nedir ve ne amaçla yapılır?
EMG (Elektromiyografi) testi, kasların ve sinirlerin elektriksel aktivitelerini ölçen bir sinir iletim testidir. Bu test sayesinde kas güçsüzlüğünün veya duyu kaybının kaslardan mı yoksa sinirlerden mikaynaklandığı tespit edilebilir.
9. Sinir sistemi hastalıkları nelerdir?
Sinir sistemi hastalığı terimi, beyin, omurilik ve periferik sinirleri etkileyen tüm nörolojik rahatsızlıkları kapsar. Örneğin multipl skleroz (MS), Parkinson ve Alzheimer hastalıkları merkezi sinir sistemini etkileyen bozukluklardandır.
10. Periferik nöropati günlük yaşamı nasıl etkiler?
Periferik sinir hasarının yol açtığı uyuşma, karıncalanma ve ağrı, kişinin günlük işlerini yapmasını zorlaştırabilir. Özellikle ayaklardaki duyu kaybı denge sorunlarına ve düşme riskine yol açabilir; ellerdeki his kaybı ise yazı yazma, düğme ilikleme gibi ince motor becerileri olumsuz etkiler.


TR
EN
